Diyabetli hastalar bir de depresyon sorunu yaşıyorsa böbrek hastalığı riskleri artıyor.
Kronik böbrek hastalığı riski bu kişilerde oldukça yüksek. Kronik böbrek hastalığı böbrek yetmezliğine kadar gidebiliyor. Böbrek fonksiyonları kaybedilebilir. Uzun süre depresyondan muzdarip diyabet hastaları yaş ilerledikçe bu sorunları daha sık yaşıyor ve tedavide geç kalındığında diğer sağlık sorunları gelişebiliyor.
Seattle’daki Washington Üniversitesi’nden bir nefroloji uzmanına göre böbrek sorunları ve depresyon ilişkisi birbirini tetikleyebilen sorunlar ve şeker seviyeleri dengesizliştikçe risk artıyor. Diyabet ileri yaşlarda özellikle ciddi bir risk ve sağlık sorunu. Ayrıca başka sorunlara yol açıyor.
Böbrek fonksiyonlarına lab testlerinde bakılmış ve depresyonun etkileri görülmüştür. Diyabette risk faktörleri, yaş, etnik köken, yaş, medeni durum, eğitim durumu, sigara durumu, vücut kitle endeksi, yüksek kan basıncıdır. Kilolu ve tansiyon hastası olmak riski artırır. Yine sigara içmek ve mutsuzluk gibi nedenleri de vardır.
Majör depresyon çekenlerde böbrek yetmezliği riski %85 oranındadır. Düşük enerji , iştah azalması, uykuda zorluk ve ilgi eksikliği depresyon belirtileridir. Majör ve minör depresyonda böbrek sorunu iki katı artar. Kalp sorunları ve enflamasyon sorunlarını da beraberinde getirir. Sebep sonuç ilişkileri üniversitelerde uzmanlar tarafından araştırılmaktadır.
Kaynak.7gunsaglik
Birden Fazla Bebekte Gebelik Komplikasyonları
Çoklu gebelikler tekli gebeliklere göre daha risklidir çünkü anne karnında birden fazla bebek vardır.
Komplikasyon riski de böylece artar. Erken doğum, düşük gibi riskler artar. İkizlerin %60 ı zamanında önce doğuyor. 37 haftayı tamamlamadan 35 haftada doğabilir. Üçüz gebeliklerde 33 hafta daha fazla bebekte 29 ve altına düşebilir. Erken doğumda riskler büyüktür. Bebek tam hazır değilken tam gelişmiyor. Akciğerler, beyin, diğer organlar tam gelişmiyor.
Bağışıklık sistemi hazır olmuyor ve enfeksiyonlarla mücadelede zorlanıyor. Erken doğan bebekler kolay hastalanıyor hatta hayatını kaybetme riski yüksek. Sağlıklı bir kiloya ulaşmakta zorluk çekerler. Büyük ihtimalle normal kiloya ulaşamazlar. Düşük kiloda olduklarından nefes almada güçlük çeker ve solunum cihazına bağlanırlar.
Yenidoğan bakım ünitesinde gelişmeleri için haftalarca beklenebilir. İdrarda yüksek protein ve yüksek tansiyon sorunları görülebilir. Plasentadan gelişmeye başlayan preklamsi sorununda ciddi hayati riskler söz konusudur. İnsülin kandaki şeker seviyeleri düzgün olmayabilir. Doğumdan önce rahim duvarından ayrılan bebeklerde erken doğum, düşük ve büyüme sorunları görülecektir. Tek bebeğe hamilelikte bu sorunlar çok az ihtimaller görülürken birden fazla gebelikte bu sorunlar yaşanabilir.
Kaynak.7gunsaglik
Komplikasyon riski de böylece artar. Erken doğum, düşük gibi riskler artar. İkizlerin %60 ı zamanında önce doğuyor. 37 haftayı tamamlamadan 35 haftada doğabilir. Üçüz gebeliklerde 33 hafta daha fazla bebekte 29 ve altına düşebilir. Erken doğumda riskler büyüktür. Bebek tam hazır değilken tam gelişmiyor. Akciğerler, beyin, diğer organlar tam gelişmiyor.
Bağışıklık sistemi hazır olmuyor ve enfeksiyonlarla mücadelede zorlanıyor. Erken doğan bebekler kolay hastalanıyor hatta hayatını kaybetme riski yüksek. Sağlıklı bir kiloya ulaşmakta zorluk çekerler. Büyük ihtimalle normal kiloya ulaşamazlar. Düşük kiloda olduklarından nefes almada güçlük çeker ve solunum cihazına bağlanırlar.
Yenidoğan bakım ünitesinde gelişmeleri için haftalarca beklenebilir. İdrarda yüksek protein ve yüksek tansiyon sorunları görülebilir. Plasentadan gelişmeye başlayan preklamsi sorununda ciddi hayati riskler söz konusudur. İnsülin kandaki şeker seviyeleri düzgün olmayabilir. Doğumdan önce rahim duvarından ayrılan bebeklerde erken doğum, düşük ve büyüme sorunları görülecektir. Tek bebeğe hamilelikte bu sorunlar çok az ihtimaller görülürken birden fazla gebelikte bu sorunlar yaşanabilir.
Kaynak.7gunsaglik
Lazerli Göz Cerrahisinde Bilinmesi Gerekenler
Miyop ve hipermetrop göz bozukluğu olan kişilerde kullanılan lazer teknolojisi cerrahisi hakkında bilmemiz gerekenleri öğrendik.
Astigmat için de kullanılan yıllardır popülerliğini koruyan bu ameliyat gözün ve retinanın arka kısmında ışık ayarlayan bölümde onarmalar gerçekleştirir. Tüm görme kusurlarını hedef alan bu yöntem gözün açık ön kısmını yeniden onarır. Bir dizi cerrahi işlemle kornea yapısı düzeltilir. Pek çok avantajı vardır. %96 oranında görüşü düzeltir. Görmeyi geliştirir. İşlem sonrası uyuşukluk ve ağrı çok azdır hemen geçer.
Bandaj ve dikiş gerekmez. Gözlük ve lens kullanım oranını düşürür. Eksileri ise yapılan işlemler korneada geri alınamaz. Kalıcı görme sorunları doktorun hatasında gelişebilir. Nadiren görme kaybı yaşanabilir. 1-2 günlük kısa sürelerde potansiyel yan etkileri şunlardır. Parlak görme, hareli görme, gece sürüşte zorlanma, dalgalı görüş ve kuru gözler. Göz cerrahınız ile ameliyat öncesinde konuşun detayları bilin ve hazır olun. Testler yapılacak tıbbi geçmişiniz incelenecektir. Ameliyat sabahı hafif beslenin ve rahat olun.
Kaynak.7gunsaglik
Astigmat için de kullanılan yıllardır popülerliğini koruyan bu ameliyat gözün ve retinanın arka kısmında ışık ayarlayan bölümde onarmalar gerçekleştirir. Tüm görme kusurlarını hedef alan bu yöntem gözün açık ön kısmını yeniden onarır. Bir dizi cerrahi işlemle kornea yapısı düzeltilir. Pek çok avantajı vardır. %96 oranında görüşü düzeltir. Görmeyi geliştirir. İşlem sonrası uyuşukluk ve ağrı çok azdır hemen geçer.
Bandaj ve dikiş gerekmez. Gözlük ve lens kullanım oranını düşürür. Eksileri ise yapılan işlemler korneada geri alınamaz. Kalıcı görme sorunları doktorun hatasında gelişebilir. Nadiren görme kaybı yaşanabilir. 1-2 günlük kısa sürelerde potansiyel yan etkileri şunlardır. Parlak görme, hareli görme, gece sürüşte zorlanma, dalgalı görüş ve kuru gözler. Göz cerrahınız ile ameliyat öncesinde konuşun detayları bilin ve hazır olun. Testler yapılacak tıbbi geçmişiniz incelenecektir. Ameliyat sabahı hafif beslenin ve rahat olun.
Kaynak.7gunsaglik
Tıp Öğrencisi Hastalığı Nedir, Tedavisi Var mıdır?
Tıp öğrencilerinde hangi belirgin hastalık görülür? Nedenleri, belirtileri ve tedavi şekilleri nasıldır? Ruhsal mı yoksa fiziksel bir hastalık mıdır?
Televizyonda seyrettiğim ya da gazetede okuduğum hastalıkların bende de olduğunu sanıyorum, bazen doktor doktor dolaşıyorum. E.K./İstanbul
Gazete köşesinden teşhis koymak hiç yapmadığım şey ama bence siz 'tıp öğrencisi hastalığına' yakalanmışsınız. Üçüncü sınıfta klinik derslere başlayan tıp öğrencilerinin hepsi; derste anlatılan hastalık belirtilerinin kendilerinde de olduğunu düşünür ve muayene etmesi için hocalarının başına üşüşür. Ben de lenf bezi olduğunu düşündüğüm boynumdaki sertliği hocama muayene ettirmiştim. Düşünecek olursanız; dışarıdaki insanlar da etrafta bu kadar sağlık programı, gazete köşesi ve en önemlisi internet varken tıp öğrencisi gibiler; etraftan sağlığa dair hep bir uyaran var. Üstüne üstlük yazılanların doğruluğu da çok su götürür.
AİLE HEKİMİNE DANIŞIN
Benim tavsiyem; aklınızı kullanın ve kendinize, güvenecek birilerini bulun. Herkesin bir aile hekimi olduğuna göre, bu da tercihen aile hekiminiz olsun.
***
Diz protezi taktırmalı mıyım?
Her iki dizime de protez takmayı önerdiler ama bir türlü karar veremiyorum. Ne yapmalıyım? Y.L./Van
Diz ekleminin yenilendiği diz protez ameliyatlarında amaç; yırtılmış, bozulmuş, aşınmış eklemi değiştirerek hastanın ağrısını azaltmak ve kolay yürümesini sağlamaktır. Ameliyat önerisi; normal tedaviden sonuç alınamayan hastalara yapılır. Ameliyat sırasında; eklem çıkarılır, yerine yapay bir eklem yerleştirilir. Dayanıklı metallerden uygun şekil verilerek yapılan bu protezlerle yapılan ameliyata 'artroplasti' adı verilir. Bu ameliyat, nüfusun yaşlanması ile birlikte giderek daha da yaygın hale gelmektedir. Doktorun önerdiği ameliyatı kabul etmek hasta için zordur çünkü karar tıbbi olmaktan çok sosyaldir. Fakat günlük yaşamınız kısıtlanıyorsa, sandalyeye oturup kalkmakta zorlanıyorsanız; ameliyat olmalısınız.
***
Gıdaların en sağlıklısı
Sağlığıma artık daha çok dikkat etmek istiyorum. En sağlıklı gıdalar hangisidir? H.F./Balıkesir
Tıp otoritelerince üzerinde birleşilmiş 'en sağlıklı gıda' ya da 'süper besin' diye bir kavram yoktur çünkü sağlıklı beslenme bir bütündür. Örneğin; yumurta D vitamininden zenginken, balık omega 3, patates de A vitamini bakımından zengindir. O nedenle 'En iyisi budur' diye tek bir gıdaya ya da gruba yoğunlaşmak yerine; genel kuralları öğrenip dengeli bir beslenmeye yönelmek ana hedefiniz olmalıdır.Kaynak.7gunsaglik
Televizyonda seyrettiğim ya da gazetede okuduğum hastalıkların bende de olduğunu sanıyorum, bazen doktor doktor dolaşıyorum. E.K./İstanbul
Gazete köşesinden teşhis koymak hiç yapmadığım şey ama bence siz 'tıp öğrencisi hastalığına' yakalanmışsınız. Üçüncü sınıfta klinik derslere başlayan tıp öğrencilerinin hepsi; derste anlatılan hastalık belirtilerinin kendilerinde de olduğunu düşünür ve muayene etmesi için hocalarının başına üşüşür. Ben de lenf bezi olduğunu düşündüğüm boynumdaki sertliği hocama muayene ettirmiştim. Düşünecek olursanız; dışarıdaki insanlar da etrafta bu kadar sağlık programı, gazete köşesi ve en önemlisi internet varken tıp öğrencisi gibiler; etraftan sağlığa dair hep bir uyaran var. Üstüne üstlük yazılanların doğruluğu da çok su götürür.
AİLE HEKİMİNE DANIŞIN
Benim tavsiyem; aklınızı kullanın ve kendinize, güvenecek birilerini bulun. Herkesin bir aile hekimi olduğuna göre, bu da tercihen aile hekiminiz olsun.
***
Diz protezi taktırmalı mıyım?
Her iki dizime de protez takmayı önerdiler ama bir türlü karar veremiyorum. Ne yapmalıyım? Y.L./Van
Diz ekleminin yenilendiği diz protez ameliyatlarında amaç; yırtılmış, bozulmuş, aşınmış eklemi değiştirerek hastanın ağrısını azaltmak ve kolay yürümesini sağlamaktır. Ameliyat önerisi; normal tedaviden sonuç alınamayan hastalara yapılır. Ameliyat sırasında; eklem çıkarılır, yerine yapay bir eklem yerleştirilir. Dayanıklı metallerden uygun şekil verilerek yapılan bu protezlerle yapılan ameliyata 'artroplasti' adı verilir. Bu ameliyat, nüfusun yaşlanması ile birlikte giderek daha da yaygın hale gelmektedir. Doktorun önerdiği ameliyatı kabul etmek hasta için zordur çünkü karar tıbbi olmaktan çok sosyaldir. Fakat günlük yaşamınız kısıtlanıyorsa, sandalyeye oturup kalkmakta zorlanıyorsanız; ameliyat olmalısınız.
***
Gıdaların en sağlıklısı
Sağlığıma artık daha çok dikkat etmek istiyorum. En sağlıklı gıdalar hangisidir? H.F./Balıkesir
Tıp otoritelerince üzerinde birleşilmiş 'en sağlıklı gıda' ya da 'süper besin' diye bir kavram yoktur çünkü sağlıklı beslenme bir bütündür. Örneğin; yumurta D vitamininden zenginken, balık omega 3, patates de A vitamini bakımından zengindir. O nedenle 'En iyisi budur' diye tek bir gıdaya ya da gruba yoğunlaşmak yerine; genel kuralları öğrenip dengeli bir beslenmeye yönelmek ana hedefiniz olmalıdır.Kaynak.7gunsaglik
Karpal Tünel Sendromu Nedir? Bilgisayar Kullanımıyla
Bilgisayar başında saatlerimizi geçirirken nelerden fedakarlık ediyoruz? Karpal tünel sendromu yaşıyoruz ve bundan nasıl korunabiliriz?
Bilgisayar kullanımı, el ve bilekleri olumsuz etkileyerek sıklıkla ahşap oymacılığı, tornacılık gibi meslek dallarında ya da örgü, nakış ile ilgilenenlerde görülen bir hastalığın ofis çalışanları arasında da yaygınlaşmasına neden oluyor: Karpal Tünel Sendromu. Hastalık kendini parmaklarda ağrı ve uyuşma şeklinde gösteriyor, kuvvet kaybı ve kas erimesine de yol açabiliyor.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, karpal tünel sendromunda şikayetlerin genellikle gece ortaya çıktığını söyledi. Soruna, başparmak ile 2. ve 3. parmakları hareket ettiren ve duyusunu sağlayan sinirin bilekten geçtiği tünel içinde sıkışmasının neden olduğunu belirten Kılınçoğlu, hastalık hakkında şu bilgileri verdi:
“Başlangıçta şikayetler gelip geçici iken sonraları devamlı hale gelir ve kuvvet kaybı ortaya çıkar. Bu aşamada eşyaları taşıma ve tutmada zorlanma, tabak, bardak düşürüp kırma gibi sakarlıklar görülebilir. İleri vakalarda eldeki kuvvet ve his kaybı ile beraber başparmak tarafındaki kaslarda erimeler başlar.
DİYABET VE TİROİD HASTALARINDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Şikayetlerin sorgulanması, muayene bulguları, EMG adı verilen bir tür sinir elektrosu çekilmesiyle % 95 oranında tanı konur. Diyabet, romatoid artirit ve tiroid hastalarında görülme olasılığı 4-5 kat fazladır. Gebelik sırasında da bilek çevresindeki dokularda kalınlaşma ve yumuşak dokularda ödem olduğu için % 20-30 oranında geçici hastalık ortaya çıkabilir.
İLERİ VAKALARDA OPERASYON GEREKEBİLİR
Tedavide bölgesel ağrı kesici ve ödem çözücü jellerin kullanılması faydalıdır. Bununla beraber sadece gece kullanılacak olan el-bilek atelleri ile sinir çevresine kortikosteroid enjeksiyonları son derece güvenli ve etkin tedavi sağlar. İlaç ve diğer tedavilere rağmen ağrı ve kuvvetsizlik yakınmaları devam eden hastalarda basit ve lokal anestezi altında yapılan yaklaşık 15 dakika süren ufak bir operasyon ile tam iyileşme sağlanabilir. İki haftalık el istirahatı sonrası hastalar normal günlük yaşantılarına döner.”
KORUNMAK İÇİN…
• Gün içinde el-dirsek eklemlerinizi dinlendirin.
• Dairesel egzersizlerle eklemlerinizi rahatlatın.
• Bilgisayarda çalışırken bilek ve dirsek altına yumuşak padler koyun.
Kaynak.7gunsaglik
Bilgisayar kullanımı, el ve bilekleri olumsuz etkileyerek sıklıkla ahşap oymacılığı, tornacılık gibi meslek dallarında ya da örgü, nakış ile ilgilenenlerde görülen bir hastalığın ofis çalışanları arasında da yaygınlaşmasına neden oluyor: Karpal Tünel Sendromu. Hastalık kendini parmaklarda ağrı ve uyuşma şeklinde gösteriyor, kuvvet kaybı ve kas erimesine de yol açabiliyor.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, karpal tünel sendromunda şikayetlerin genellikle gece ortaya çıktığını söyledi. Soruna, başparmak ile 2. ve 3. parmakları hareket ettiren ve duyusunu sağlayan sinirin bilekten geçtiği tünel içinde sıkışmasının neden olduğunu belirten Kılınçoğlu, hastalık hakkında şu bilgileri verdi:
“Başlangıçta şikayetler gelip geçici iken sonraları devamlı hale gelir ve kuvvet kaybı ortaya çıkar. Bu aşamada eşyaları taşıma ve tutmada zorlanma, tabak, bardak düşürüp kırma gibi sakarlıklar görülebilir. İleri vakalarda eldeki kuvvet ve his kaybı ile beraber başparmak tarafındaki kaslarda erimeler başlar.
DİYABET VE TİROİD HASTALARINDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Şikayetlerin sorgulanması, muayene bulguları, EMG adı verilen bir tür sinir elektrosu çekilmesiyle % 95 oranında tanı konur. Diyabet, romatoid artirit ve tiroid hastalarında görülme olasılığı 4-5 kat fazladır. Gebelik sırasında da bilek çevresindeki dokularda kalınlaşma ve yumuşak dokularda ödem olduğu için % 20-30 oranında geçici hastalık ortaya çıkabilir.
İLERİ VAKALARDA OPERASYON GEREKEBİLİR
Tedavide bölgesel ağrı kesici ve ödem çözücü jellerin kullanılması faydalıdır. Bununla beraber sadece gece kullanılacak olan el-bilek atelleri ile sinir çevresine kortikosteroid enjeksiyonları son derece güvenli ve etkin tedavi sağlar. İlaç ve diğer tedavilere rağmen ağrı ve kuvvetsizlik yakınmaları devam eden hastalarda basit ve lokal anestezi altında yapılan yaklaşık 15 dakika süren ufak bir operasyon ile tam iyileşme sağlanabilir. İki haftalık el istirahatı sonrası hastalar normal günlük yaşantılarına döner.”
KORUNMAK İÇİN…
• Gün içinde el-dirsek eklemlerinizi dinlendirin.
• Dairesel egzersizlerle eklemlerinizi rahatlatın.
• Bilgisayarda çalışırken bilek ve dirsek altına yumuşak padler koyun.
Kaynak.7gunsaglik
Refleks Sempatik Distrofi Sendromu Nedir?
Düşerek bir kolunun hareket kabiliyetini yitiren genç adam tedavi olmak istiyor. Doktorların ona koyduğu teşhis, refleks sempatik distrofi sendromu..
Merdivenden düşerek yaralanan ve bir kolundaki hareket kabiliyetini kaybeden Kahramanmaraşlı genç, tedavi olmak istiyor.
Mehmet Karakısa, yaklaşık 2 yıl önce Ankara'da vatani görevini yaptığı birlikte merdivenden düşerek yaralandı. Bir süre askeri hastanede tedavi gören 27 yaşındaki Karakısa'ya daha sonra kolda, tıpta “Refleks Sempatik Distrofi Sendromu (RSD)” diye adlandırılan travmaya bağlı şişlik ve hareketsizlik teşhisi konuldu. Kolundaki ağrıları gittikçe şiddetlenen Karakısa “askerliği elverişli değildir” raporu verilerek terhis edildi.
Rahatsızlığı nedeniyle evden dışarıya çıkamayan Karakısa, yaptığı açıklamada, kolundaki şişlikten dolayı hareket etmekte zorlandığını ve yakınlarının yardımıyla işlerini yaptığını belirtti.
Hastanede kendisine RSD teşhisi konulduğunu ve uzun süreli bir tedavi önerildiğini anlatan Karakısa, “Kolumda şişlik oluşuyor. En küçük stres veya sıkıntıda bu şişlik daha da artıyor. Ağrılar nedeniyle kalbimde sıkışma meydana geliyor. Hatta doktorlar kalp krizi riskinin bulunduğunu söylüyor. O yüzden kendime çok iyi bakmak zorundayım” dedi.
Sağlık güvencesi olmadığı için hastanelerin acil bölümlerinden faydalandığını anlatan Karakısa, “Bu hastalığın tedavisinde 'nöral terapi' diye adlandırılan bir yöntem uygulanıyor. Ancak herhangi bir yerde çalışmadığım için sağlık güvencem yok. Zaman zaman hastanelerin acil servisine giderek yardım alıyorum” diye konuştu.
Kimseye dokunamıyor
Kolundaki ağrı nedeniyle kimseye dokunamadığını anlatan Karakısa, şöyle devam etti: “Biri koluma dokunduğunda inanılmaz acı hissediyorum. Bu yüzden kimsenin yanına oturamıyorum. Özellikle bayramlarda büyük üzüntü yaşıyorum. Çünkü kimseyle tokalaşamıyorum. Yeğenlerim geliyor, onları sevemiyorum. Onlarla gülüp oynamak istiyorum, yeğenlerimi kucaklamak istiyorum.”
Karakısa, tek isteğinin sağlığına yeniden kavuşmak olduğunu dile getirdi.
Hayata tek kolla devam etmek istemediğini ifade eden Karakısa, “Tedavi olmak istiyorum. Çalışmadığım için maddi sıkıntılarımız da oluyor. Doktorlar tedavinin 6 yıl süreceğini belirtiyor. Kolumun kesilme riski de var. Ama kolumun kesilmemesi için mücadeleme devam edeceğim” şeklinde konuştu.
Uzman Doktor Sezai Şahin ise RSD hastalığının sinir tahribatı sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğunu belirtti. Bu hastalığın sebebinin net olarak bilinemediğini aktaran Şahin, şunları kaydetti: “Hastalığın başlangıcında şişlik ortaya çıkıyor, daha sonra kaslarda erime meydana geliyor. Ancak hastalığın ağırlıklı olarak travma sonra ortaya çıktığını tahmin ediyoruz. Yani travma dediğimiz düşme, çarpma, bıçaklanma, kesilme, burkulma olabilir. Bu hastalığın tedavi sürecinde fizik tedavi ve özellikle nöral terapi çok faydalı oluyor.”Kaynak.7gunsaglik
Merdivenden düşerek yaralanan ve bir kolundaki hareket kabiliyetini kaybeden Kahramanmaraşlı genç, tedavi olmak istiyor.
Mehmet Karakısa, yaklaşık 2 yıl önce Ankara'da vatani görevini yaptığı birlikte merdivenden düşerek yaralandı. Bir süre askeri hastanede tedavi gören 27 yaşındaki Karakısa'ya daha sonra kolda, tıpta “Refleks Sempatik Distrofi Sendromu (RSD)” diye adlandırılan travmaya bağlı şişlik ve hareketsizlik teşhisi konuldu. Kolundaki ağrıları gittikçe şiddetlenen Karakısa “askerliği elverişli değildir” raporu verilerek terhis edildi.
Rahatsızlığı nedeniyle evden dışarıya çıkamayan Karakısa, yaptığı açıklamada, kolundaki şişlikten dolayı hareket etmekte zorlandığını ve yakınlarının yardımıyla işlerini yaptığını belirtti.
Hastanede kendisine RSD teşhisi konulduğunu ve uzun süreli bir tedavi önerildiğini anlatan Karakısa, “Kolumda şişlik oluşuyor. En küçük stres veya sıkıntıda bu şişlik daha da artıyor. Ağrılar nedeniyle kalbimde sıkışma meydana geliyor. Hatta doktorlar kalp krizi riskinin bulunduğunu söylüyor. O yüzden kendime çok iyi bakmak zorundayım” dedi.
Sağlık güvencesi olmadığı için hastanelerin acil bölümlerinden faydalandığını anlatan Karakısa, “Bu hastalığın tedavisinde 'nöral terapi' diye adlandırılan bir yöntem uygulanıyor. Ancak herhangi bir yerde çalışmadığım için sağlık güvencem yok. Zaman zaman hastanelerin acil servisine giderek yardım alıyorum” diye konuştu.
Kimseye dokunamıyor
Kolundaki ağrı nedeniyle kimseye dokunamadığını anlatan Karakısa, şöyle devam etti: “Biri koluma dokunduğunda inanılmaz acı hissediyorum. Bu yüzden kimsenin yanına oturamıyorum. Özellikle bayramlarda büyük üzüntü yaşıyorum. Çünkü kimseyle tokalaşamıyorum. Yeğenlerim geliyor, onları sevemiyorum. Onlarla gülüp oynamak istiyorum, yeğenlerimi kucaklamak istiyorum.”
Karakısa, tek isteğinin sağlığına yeniden kavuşmak olduğunu dile getirdi.
Hayata tek kolla devam etmek istemediğini ifade eden Karakısa, “Tedavi olmak istiyorum. Çalışmadığım için maddi sıkıntılarımız da oluyor. Doktorlar tedavinin 6 yıl süreceğini belirtiyor. Kolumun kesilme riski de var. Ama kolumun kesilmemesi için mücadeleme devam edeceğim” şeklinde konuştu.
Uzman Doktor Sezai Şahin ise RSD hastalığının sinir tahribatı sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğunu belirtti. Bu hastalığın sebebinin net olarak bilinemediğini aktaran Şahin, şunları kaydetti: “Hastalığın başlangıcında şişlik ortaya çıkıyor, daha sonra kaslarda erime meydana geliyor. Ancak hastalığın ağırlıklı olarak travma sonra ortaya çıktığını tahmin ediyoruz. Yani travma dediğimiz düşme, çarpma, bıçaklanma, kesilme, burkulma olabilir. Bu hastalığın tedavi sürecinde fizik tedavi ve özellikle nöral terapi çok faydalı oluyor.”Kaynak.7gunsaglik
Çocuklara Temizlik Alışkanlığı Nasıl Kazandırılır?
Her türlü alışkanlığı ilk olarak ailesinden alan çocuklar, temizlik alışkanlıklarını da ebeveynlerinden alarak hayatlarının ileri dönemlerinde aynı şekilde uygulamaya devam ederler.
Algı gücü yüksek yüksek olan çocukluk döneminde, temizlik alışkanlığını kazandırmak gereklidir.
Boş verilen ve temizlik alışkanlığı kazandırılmayan çocuklar, ilerideki yaşamlarında bu alışkanlığa sahip olmadıkları için sosyal hayatlarındaki ve çevrelerindeki kişilerce dışlanmaya maruz kalırlar. Çeşitli hastalıklara sık sık yakalanıyor olmaları da olayın diğer bir boyutudur.
Çocukluk döneminde evde temizlik alışkanlığı kazandırılmaya başlanmalıdır. Çocuklar, belli bir yaşa gelerek, evden dışarıya adım attıklarında, aynı temizlik alışkanlıklarını sürdürmeyi başarabilmelidir.
Bu konuda anne ve babalara büyük sorumluluk düşmektedir.
Çocuklara temizlik alışkanlığı kazandırabilmek için yapılması gerekenler;
Evde bir temizlik programı oluşturularak herkesin uyması sağlanmalıdır. Tuvaletten sonra, yemeklerden önce eller mutlaka yıkanmalıdır.
Çocuklarda temizlik alışkanlığı kazandırmaya çalışılırken ellerini kolayca yıkayabilecekleri şekilde lavaboların diplerine basamak şeklinde özel kısımlar oluşturulmalıdır.
Bu sayede çocuklar her gerek duyduğunda kendisi musluğu açarak kapayabilecek durumda olabilmelidirler.
Haftalık olarak banyo uygulanmalıdır. Banyo alışkanlığı kazandırmak için banyoya çeşitli su oyuncakları, gözü yakmayan şampuanlar ve ılık su seviyesiyle eğlenceli halde alışkanlık aşılanmalıdır.
Temizlik alışkanlığı kazandırıldıktan sonra çocuğun dışarıda geçireceği zamanlar için yanında ıslak peçete ve kolonya gibi temizlik ürünleri bulundurulabilir.
Kaynak.7gunsaglik
Algı gücü yüksek yüksek olan çocukluk döneminde, temizlik alışkanlığını kazandırmak gereklidir.
Boş verilen ve temizlik alışkanlığı kazandırılmayan çocuklar, ilerideki yaşamlarında bu alışkanlığa sahip olmadıkları için sosyal hayatlarındaki ve çevrelerindeki kişilerce dışlanmaya maruz kalırlar. Çeşitli hastalıklara sık sık yakalanıyor olmaları da olayın diğer bir boyutudur.
Çocukluk döneminde evde temizlik alışkanlığı kazandırılmaya başlanmalıdır. Çocuklar, belli bir yaşa gelerek, evden dışarıya adım attıklarında, aynı temizlik alışkanlıklarını sürdürmeyi başarabilmelidir.
Bu konuda anne ve babalara büyük sorumluluk düşmektedir.
Çocuklara temizlik alışkanlığı kazandırabilmek için yapılması gerekenler;
Evde bir temizlik programı oluşturularak herkesin uyması sağlanmalıdır. Tuvaletten sonra, yemeklerden önce eller mutlaka yıkanmalıdır.
Çocuklarda temizlik alışkanlığı kazandırmaya çalışılırken ellerini kolayca yıkayabilecekleri şekilde lavaboların diplerine basamak şeklinde özel kısımlar oluşturulmalıdır.
Bu sayede çocuklar her gerek duyduğunda kendisi musluğu açarak kapayabilecek durumda olabilmelidirler.
Haftalık olarak banyo uygulanmalıdır. Banyo alışkanlığı kazandırmak için banyoya çeşitli su oyuncakları, gözü yakmayan şampuanlar ve ılık su seviyesiyle eğlenceli halde alışkanlık aşılanmalıdır.
Temizlik alışkanlığı kazandırıldıktan sonra çocuğun dışarıda geçireceği zamanlar için yanında ıslak peçete ve kolonya gibi temizlik ürünleri bulundurulabilir.
Kaynak.7gunsaglik
İlköğretim Öğrencilerine Haftalık Beslenme Programı
Anne ve babalar, okula giden çocuklarınız varsa, mutlaka belirlemiş olduğunuz haftalık beslenme listesine uyarak çocuğunuzun sağlıklı beslenmesine katkıda bulunmalısınız.
Pek çok öğrenci, okuldaki beslenme saatlerinde dışarıdan hazır olarak alınmış fırın ürünlerini tüketmektedir.
Oysaki sağlıklı bir beslenme için evde yapılmış mis gibi börekler çörekler, tost ve sandviçler dururken, hazır gıdalar annelerin daha kolayına gelmektedir.
İlköğretim öğrencilerinin beslenme saatlerinde yemeleri için öncelikle sandviç türü ekmek veya hamur işleri, meyve ve sebzelerde mutlaka yer almalıdır.
Sınıfta toplu olarak yenilen yemek esnasında diğer çocuklardan görerek çocuğunuz sebze ve meyveleri büyük bir istekle yiyecektir.
Şimdi sizlere çocuklarınız için hem evde rahatlıkla hazırlayabileceğiniz hem de çocuklarınızın beslenme saatlerinde zengin besin alabileceği haftalık beslenme listesini veriyorum.
Örnek Beslenme tablosu:
PAZARTESİ: Evde yapılmış hamur işi ( kek, posaca, börek, çörek), ayran, mevsim meyvesi (Elma, Portakal, Mandalina, Armut, Üzüm), Kabuksuz kuru yemiş ( ceviz, fındık, badem, incir, kayısı, kuru üzüm) SALI: Haşlanmış Patates, Peynir, Zeytin, Ayran, Çiğ sebze ( Marul, Havuç, Salatalık, Biber) ve Mevsim Meyvesi, Kuru Yemiş ÇARŞAMBA: Sandviç, Ayran, Çiğ Sebze, Mevsim Meyvesi PERŞEMBE: Nohutlu Pilav, Ayran ve Mevsim Meyvesi, Kuru Yemiş CUMA: Zeytinyağlı Yaprak Sarma, Yoğurt, Mevsim Meyvesi ve Kuru Yemiş
Yukarıdaki tabloda evdeki temel besinler, sebzeler, meyveler ve kuruyemişler yer almaktadır. Çocuklarınızın sağlığı için az az da olsa tüm kategorilerden koyarak sağlıklı bir beslenme sağlayabilir.
Çocuklarınızın beyin algı gücünü yükselterek başarılı çocukların ebeveynleri olabilirsiniz.
Kaynak.7gunsaglik
Pek çok öğrenci, okuldaki beslenme saatlerinde dışarıdan hazır olarak alınmış fırın ürünlerini tüketmektedir.
Oysaki sağlıklı bir beslenme için evde yapılmış mis gibi börekler çörekler, tost ve sandviçler dururken, hazır gıdalar annelerin daha kolayına gelmektedir.
İlköğretim öğrencilerinin beslenme saatlerinde yemeleri için öncelikle sandviç türü ekmek veya hamur işleri, meyve ve sebzelerde mutlaka yer almalıdır.
Sınıfta toplu olarak yenilen yemek esnasında diğer çocuklardan görerek çocuğunuz sebze ve meyveleri büyük bir istekle yiyecektir.
Şimdi sizlere çocuklarınız için hem evde rahatlıkla hazırlayabileceğiniz hem de çocuklarınızın beslenme saatlerinde zengin besin alabileceği haftalık beslenme listesini veriyorum.
Örnek Beslenme tablosu:
PAZARTESİ: Evde yapılmış hamur işi ( kek, posaca, börek, çörek), ayran, mevsim meyvesi (Elma, Portakal, Mandalina, Armut, Üzüm), Kabuksuz kuru yemiş ( ceviz, fındık, badem, incir, kayısı, kuru üzüm) SALI: Haşlanmış Patates, Peynir, Zeytin, Ayran, Çiğ sebze ( Marul, Havuç, Salatalık, Biber) ve Mevsim Meyvesi, Kuru Yemiş ÇARŞAMBA: Sandviç, Ayran, Çiğ Sebze, Mevsim Meyvesi PERŞEMBE: Nohutlu Pilav, Ayran ve Mevsim Meyvesi, Kuru Yemiş CUMA: Zeytinyağlı Yaprak Sarma, Yoğurt, Mevsim Meyvesi ve Kuru Yemiş
Yukarıdaki tabloda evdeki temel besinler, sebzeler, meyveler ve kuruyemişler yer almaktadır. Çocuklarınızın sağlığı için az az da olsa tüm kategorilerden koyarak sağlıklı bir beslenme sağlayabilir.
Çocuklarınızın beyin algı gücünü yükselterek başarılı çocukların ebeveynleri olabilirsiniz.
Kaynak.7gunsaglik
Çocuklarda Ağız ve Diş Sağlığı Nasıl Olmalıdır?
Ağız ve diş bakımı çocukluktan itibaren kazanılması gereken bir sağlık alışkanlığıdır. Sağlıklı ağız ve dişler en baştan ileriye doğru sürekli bakım gerektiren bir durumdur.
Çocukların çeşitli nedenlerden dolayı dişlerini kaybettikleri görülmektedir. Bu nedenler arasında; küçük yaşlarda atlatılan travmalar, çok fazla şekerli ve asitli besin tüketimi nedeniyle oluşmaktadır. Küçük yaşlarda kaybedilen dişler kötü görüntülü ve çarpık bir diş düzenine sebep olabilmektedir.
Bunu ortadan kaldırmak adına düşen dişlerin yerine diş boşluğunu kapayacak türden sabit ve hareketli yer tutucu ağız ve diş aparatları kullanılmalıdır. Bu sayede kaybedilen dişlerin yerine kaymalar olmadan düzenli ve sıralı bir diş şekli oluşacaktır.
Çocukluk döneminde birden fazla diş kaybetme durumları veya genetik olarak eksik çıkan dişlerin yerine çocuklar, için geliştirilmiş olan diş protezlerinden yaralanmalıdır. Bu sayede yeme, içme, çiğneme ve konuşma faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi sağlanırken çarpık diş şekli oluşumu da engellenmektedir.
Çocuklar 3 yaşından itibaren aksatılmadan, hassas diş fırçaları ve uygun diş macunları yardımıyla günde 3 kez, en az 2 dak. Süresince fırçalama alışkanlığı kazandırılmalıdır. Yılda en az 1 kez olmak üzere diş hekimine giderek diş gelişimleri kontrol altında tutulmalıdır. Bu sayede çocuklar en sağlıklı ağız ve diş yapısına sahip olabilir
Kaynak.7gunsaglik
Çocukların çeşitli nedenlerden dolayı dişlerini kaybettikleri görülmektedir. Bu nedenler arasında; küçük yaşlarda atlatılan travmalar, çok fazla şekerli ve asitli besin tüketimi nedeniyle oluşmaktadır. Küçük yaşlarda kaybedilen dişler kötü görüntülü ve çarpık bir diş düzenine sebep olabilmektedir.
Bunu ortadan kaldırmak adına düşen dişlerin yerine diş boşluğunu kapayacak türden sabit ve hareketli yer tutucu ağız ve diş aparatları kullanılmalıdır. Bu sayede kaybedilen dişlerin yerine kaymalar olmadan düzenli ve sıralı bir diş şekli oluşacaktır.
Çocukluk döneminde birden fazla diş kaybetme durumları veya genetik olarak eksik çıkan dişlerin yerine çocuklar, için geliştirilmiş olan diş protezlerinden yaralanmalıdır. Bu sayede yeme, içme, çiğneme ve konuşma faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi sağlanırken çarpık diş şekli oluşumu da engellenmektedir.
Çocuklar 3 yaşından itibaren aksatılmadan, hassas diş fırçaları ve uygun diş macunları yardımıyla günde 3 kez, en az 2 dak. Süresince fırçalama alışkanlığı kazandırılmalıdır. Yılda en az 1 kez olmak üzere diş hekimine giderek diş gelişimleri kontrol altında tutulmalıdır. Bu sayede çocuklar en sağlıklı ağız ve diş yapısına sahip olabilir
Kaynak.7gunsaglik
Kadınlarda HIV Aşısı Genital Siğil Nedeni
2000 ila 2012 yılları arasında yapılan HPV virüsü, tedavide ve önlemede kullanılan HIV aşısı ve kadın sağlığı araştırmaları halen sürüyor.
Son araştırmaya göre kadınlarda HPV aşısı genital siğillere sebep olabiliyor. Dünyada 1 milyondan fazla HIV’li hasta var. Aşılama programı özellikle daha riskli ve hassas olan 15-27 yaş aralığındaki kadınlara uygulanıyor. Belli bir süreçte de bu aşılama tedavisinden sonra genital siğillerde azalma sağlanıyor ve kaynak tükenmesiyle de önlem alınıyor.
Yani hem tedavi hem koruma. Avustralya genç kadınlarda ücretsiz HPV aşısı programları düzenleyen önemli bir ülke konumuna gelmiş ve bu soruna tam çare bulmayı hedeflemiştir. Serviks kanseri veya viral kaynaklı HPV hastalığı kadınlarda kanserden de kaynaklanabiliyor virüsten de. Tedavide aşılanarak korunma durumunda genital siğil sorunu ortaya çıkabiliyor. Tedavi tamamlandığında siğiller de yavaşça kaybolacaktır.
Kaynak.7gunsaglik
Son araştırmaya göre kadınlarda HPV aşısı genital siğillere sebep olabiliyor. Dünyada 1 milyondan fazla HIV’li hasta var. Aşılama programı özellikle daha riskli ve hassas olan 15-27 yaş aralığındaki kadınlara uygulanıyor. Belli bir süreçte de bu aşılama tedavisinden sonra genital siğillerde azalma sağlanıyor ve kaynak tükenmesiyle de önlem alınıyor.
Yani hem tedavi hem koruma. Avustralya genç kadınlarda ücretsiz HPV aşısı programları düzenleyen önemli bir ülke konumuna gelmiş ve bu soruna tam çare bulmayı hedeflemiştir. Serviks kanseri veya viral kaynaklı HPV hastalığı kadınlarda kanserden de kaynaklanabiliyor virüsten de. Tedavide aşılanarak korunma durumunda genital siğil sorunu ortaya çıkabiliyor. Tedavi tamamlandığında siğiller de yavaşça kaybolacaktır.
Kaynak.7gunsaglik
İlerlemiş Endometriyoz Teşhisi Nasıl Konur?
Klasik endokrinoloji , jinekoloji ders kitaplarında endometriyoz tanımları birçok kez okunur.
Endometriyoz üreme çağındaki kadınları etkileyen, rahim dokusundaki anormal büyüme, şekil ve ebat farklılığı sorunudur. Rahim duvarının arkasında, mesane ve bağırsak kısımlarına taşabilir. Yumurtalıklar da bu büyümeye dahildir. Nadir durumlarda beyin ve akciğer büyümesi görülebilir. Bir kadının vücudunda östrojen seviyelerindeki değişikliklere yanıt olarak bu sorun görülebilir. Ekstra doku büyümesi ve anormal kanama adet döneminde görülebilir. Farklı organ ve dokular birbirine yapışabilir.
Pelvis içinde sıkışma organ büzüşmesi ve yapışmaları izlenebilir. Doğum kontrol hapı ve steroid ilaçlar verilebilir. Ağır vakalarda ameliyat gerekebilir. Şiddetli ve zayıf da görülse teşhisi yıllar sonra ortaya çıkabilir. Kendini gizleyen sinsi bir hastalıktır. 30, 40lı yaşlarda sık görülür. Adet dönemlerinde belirtiler daha yoğundur. Dünyada 200 milyon kadını etkiler ve teşhisi zordur. Kan ve idrar testleri, genetik testler, fizik muayene, tükürük testi gibi teşhis araçları vardır. Genetik ve çevresel nedenleri olabilir. Mutasyona uğrayan gen sebebiyle de endometriyoz görülebilir. Başka hastalıkların işareti de olabilen bu sorun belirtilerden izlenerek teşhis ettirilmelidir.Kaynak.http://www.7gunsaglik.com
Endometriyoz üreme çağındaki kadınları etkileyen, rahim dokusundaki anormal büyüme, şekil ve ebat farklılığı sorunudur. Rahim duvarının arkasında, mesane ve bağırsak kısımlarına taşabilir. Yumurtalıklar da bu büyümeye dahildir. Nadir durumlarda beyin ve akciğer büyümesi görülebilir. Bir kadının vücudunda östrojen seviyelerindeki değişikliklere yanıt olarak bu sorun görülebilir. Ekstra doku büyümesi ve anormal kanama adet döneminde görülebilir. Farklı organ ve dokular birbirine yapışabilir.
Pelvis içinde sıkışma organ büzüşmesi ve yapışmaları izlenebilir. Doğum kontrol hapı ve steroid ilaçlar verilebilir. Ağır vakalarda ameliyat gerekebilir. Şiddetli ve zayıf da görülse teşhisi yıllar sonra ortaya çıkabilir. Kendini gizleyen sinsi bir hastalıktır. 30, 40lı yaşlarda sık görülür. Adet dönemlerinde belirtiler daha yoğundur. Dünyada 200 milyon kadını etkiler ve teşhisi zordur. Kan ve idrar testleri, genetik testler, fizik muayene, tükürük testi gibi teşhis araçları vardır. Genetik ve çevresel nedenleri olabilir. Mutasyona uğrayan gen sebebiyle de endometriyoz görülebilir. Başka hastalıkların işareti de olabilen bu sorun belirtilerden izlenerek teşhis ettirilmelidir.Kaynak.http://www.7gunsaglik.com
Infertilite (Kısırlık) Nedir? Nedenleri Nelerdir?
Evlilikle beraber mutluluklarını taçlandırmak isteyen çiftler, herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmadan en az 2 yıl boyunca düzenli bir cinsel ilişki sonucu bebek sahibi olamaması durumlarında erkek veya kadınlarda kısırlık durumu ortaya çıkabilmektedir.
Tıbben ortadan kaldırabilecek bir durum olmadığında kısırlık yani infertilite ortaya çıkmaktadır. Kadınlarda kısırlığa ne den olan nedenlerin başında; düzensiz adet durumu, hatta hiç yaşanmayan adetler, kadın yumurtalıkların gelişememesi, yumurtalık kanallarının tıkalı olması, rahim hastalıkları ve üreme tüplerinde oluşan bozukluklar kadınların kısır olmasına faktör olan sağlık durumlarıdır.
Erkeklerde kısırlığa sebep olan sağlık durumları da yine kadın üreme organlarında olduğu gibi erkek üreme organlarında yaşanan bozukluklardan kaynaklanmaktadır. Bunların arasında; sperm üretiminin gerçekleşememesi, sperm sayısınınım az olması, sperm hareketlilik hızının düşük olması, Küçükken yaşanmış fıtık ameliyatları ve sperm taşıyan damarlarda oluşan bozukluklar gibi çeşitli durumlar erkeklerde kısırlığı meydana getirmektedir.
Kaynak.7gunsaglik
Tıbben ortadan kaldırabilecek bir durum olmadığında kısırlık yani infertilite ortaya çıkmaktadır. Kadınlarda kısırlığa ne den olan nedenlerin başında; düzensiz adet durumu, hatta hiç yaşanmayan adetler, kadın yumurtalıkların gelişememesi, yumurtalık kanallarının tıkalı olması, rahim hastalıkları ve üreme tüplerinde oluşan bozukluklar kadınların kısır olmasına faktör olan sağlık durumlarıdır.
Erkeklerde kısırlığa sebep olan sağlık durumları da yine kadın üreme organlarında olduğu gibi erkek üreme organlarında yaşanan bozukluklardan kaynaklanmaktadır. Bunların arasında; sperm üretiminin gerçekleşememesi, sperm sayısınınım az olması, sperm hareketlilik hızının düşük olması, Küçükken yaşanmış fıtık ameliyatları ve sperm taşıyan damarlarda oluşan bozukluklar gibi çeşitli durumlar erkeklerde kısırlığı meydana getirmektedir.
Kaynak.7gunsaglik
Basit Yöntemlerle Siz de Kilo Verin
Yaza yaklaştığımız şu günlerde çok da vaktiniz kalmadı değil mi? İşte birkaç öneriyle zayıflama rehberi..
Kilo vermek çok fazla sıkı çalışma ve disiplin gerektirir. Koşu bandında kaç kalori yaktığınızı düşünmeden, kilolarınızın erimesini sağlayacak çok basit başka yollar da vardır.
Yemekten hemen önce 1 bardak su için:
Kendinizi bir anda doymuş hissedeceksiniz böylelikle fazla yemekten de kurtulacaksınız.
Her yemekte küçük değişiklikler yapın:
Salatanıza veya yemeğinizi krema ile tatlandıracağınıza sirke kullanmayı deneyin. Böylelikle 80 kalori daha az alacaksınız. Kuru meyve yerine taze meyve kullanın.
Tatlı olarak biraz siyah çikolata yiyin:
Kek veya kurabiye yiyeceğinize, tatlı krizinizi bir parça siyah çikolata ile geçirin. İlk başlarda sizi tatmin etmese de kendinizi aşırı şeker kullanımından korumuş olacaksınız. Düşük kalori aldığınız ve sağlıklı beslendiğiniz için mutlu olacaksınız.
Porsiyonlarınızı abartmayın, küçük tutun:
Kilo vermek istiyorsanız porsiyonlarınız normal ve abartısız olsun. Beyninizi yanıltmak ve bunun yeterli olduğuna inandırmak için küçük tabaklar kullanın ki yemeğiniz içinde zengin görünsün. Yiyemediğiniz kısmı hemen buzdolabında saklayın böylelikle aradan zaman geçtikten sonra tekrar gidip bitirmeye çalışmazsınız.
Daha fazla hareket edin:
Buna yeterli ve gerekli zamana ihtiyacınız olmasa da gün içerisinde biraz daha fazla hareket ederek rutinden daha fazla kalori yakabilirsiniz. Bilgisayar başında oturmayı bırakın ve yerinizden kalkıp biraz dolaşın. Ofisiniz etrafında biraz yürüyün, asansör yerine merdiven kullanın, arabanızı ofisinizin biraz uzağına park edin ki biraz daha fazla yürüyerek kalori yakın.Kaynak.7gunsaglik
Kilo vermek çok fazla sıkı çalışma ve disiplin gerektirir. Koşu bandında kaç kalori yaktığınızı düşünmeden, kilolarınızın erimesini sağlayacak çok basit başka yollar da vardır.
Yemekten hemen önce 1 bardak su için:
Kendinizi bir anda doymuş hissedeceksiniz böylelikle fazla yemekten de kurtulacaksınız.
Her yemekte küçük değişiklikler yapın:
Salatanıza veya yemeğinizi krema ile tatlandıracağınıza sirke kullanmayı deneyin. Böylelikle 80 kalori daha az alacaksınız. Kuru meyve yerine taze meyve kullanın.
Tatlı olarak biraz siyah çikolata yiyin:
Kek veya kurabiye yiyeceğinize, tatlı krizinizi bir parça siyah çikolata ile geçirin. İlk başlarda sizi tatmin etmese de kendinizi aşırı şeker kullanımından korumuş olacaksınız. Düşük kalori aldığınız ve sağlıklı beslendiğiniz için mutlu olacaksınız.
Porsiyonlarınızı abartmayın, küçük tutun:
Kilo vermek istiyorsanız porsiyonlarınız normal ve abartısız olsun. Beyninizi yanıltmak ve bunun yeterli olduğuna inandırmak için küçük tabaklar kullanın ki yemeğiniz içinde zengin görünsün. Yiyemediğiniz kısmı hemen buzdolabında saklayın böylelikle aradan zaman geçtikten sonra tekrar gidip bitirmeye çalışmazsınız.
Daha fazla hareket edin:
Buna yeterli ve gerekli zamana ihtiyacınız olmasa da gün içerisinde biraz daha fazla hareket ederek rutinden daha fazla kalori yakabilirsiniz. Bilgisayar başında oturmayı bırakın ve yerinizden kalkıp biraz dolaşın. Ofisiniz etrafında biraz yürüyün, asansör yerine merdiven kullanın, arabanızı ofisinizin biraz uzağına park edin ki biraz daha fazla yürüyerek kalori yakın.Kaynak.7gunsaglik
Egzersiz Motivasyonunu Artırmanın Etkili Yolları
Sabah çalışmaya gideceksiniz akşam yorgunsunuz ev işleri aile çocuk özel zaman ayırma derken spora vakit kalmıyor.
Gerçekten isteyenler ise bir aralık bulup egzersiz yapıyor. İşte egzersiz motivasyonunu artırmanın 3 etkili yolu…
Arkadaşlarınızla konuşun. Rutin egzersize başlamak için çok iyi bir stratejidir. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı arayın onlarla beraber spora başlayın. Birlikte sohbet ederek yürüyün. Egzersiz çabalarınızı üstlere çıkaran şeylerden biri de onların fikri önerisi ve gazıdır.
Geçmiş hatalarınızı yazın ve bunlardan ders çıkarın. Kendinizi motive etmek için geçmiş egzersiz deneyimlerinizi kaydedin. Şimdi bunlardan yola çıkarak etkili bir program hazırlayın. Davranış kalıplarınızı anlamak için size yardımcı olacaktır.
Çeşitlemelerden yararlanın. Hiç görmediğiniz bir yere yolculuk yapmayı daha çok istersiniz. Sporda da bilmediğiniz şeyleri deneyin. Merak ve yenilik motive eder. Egzersizden maksimum fayda sağlarsınız. Koşu, yüzme, basketbol, tenis, pilates, yoga ve daha fazlasını karıştırarak deneyin.
Kaynak.7gunsaglik
Gerçekten isteyenler ise bir aralık bulup egzersiz yapıyor. İşte egzersiz motivasyonunu artırmanın 3 etkili yolu…
Arkadaşlarınızla konuşun. Rutin egzersize başlamak için çok iyi bir stratejidir. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı arayın onlarla beraber spora başlayın. Birlikte sohbet ederek yürüyün. Egzersiz çabalarınızı üstlere çıkaran şeylerden biri de onların fikri önerisi ve gazıdır.
Geçmiş hatalarınızı yazın ve bunlardan ders çıkarın. Kendinizi motive etmek için geçmiş egzersiz deneyimlerinizi kaydedin. Şimdi bunlardan yola çıkarak etkili bir program hazırlayın. Davranış kalıplarınızı anlamak için size yardımcı olacaktır.
Çeşitlemelerden yararlanın. Hiç görmediğiniz bir yere yolculuk yapmayı daha çok istersiniz. Sporda da bilmediğiniz şeyleri deneyin. Merak ve yenilik motive eder. Egzersizden maksimum fayda sağlarsınız. Koşu, yüzme, basketbol, tenis, pilates, yoga ve daha fazlasını karıştırarak deneyin.
Kaynak.7gunsaglik
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)