Nöroloji Haberleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nöroloji Haberleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Aklınızı Ferah Tutmanın Lezzetli Yolu: Avokado

Avokado sağlıklı yağları içeren oldukça lezzetli ve yararlı bir meyvedir. Potasyum değeri yüksektir her zaman tazesini tüketin.

Yarısı kesilmiş ve kahverengiye dönen avokadoları yemeyin taze kesip taze tüketin. Parçalarını hava geçirmez plastik kaplara veya poşetlere koyabilirsiniz. Kükürt ve oksidasyon yayma ihtimaline karşı iyi dilimleyip iyi saklayın. Akıl sağlığı için bire bir olan avokado zihni temizler beyni güçlendirir. Birkaç tüyo ve avokado tarifini de sizlerle paylaşalım.

Krema, çikolata, incir, Hindistan cevizi, su, badem, keten tohumu yağı, avokado, kakao birleşimi harika bir karışımdır yaz aylarında ferahlatan bir lezzettir.

Avokadonun yanına yeşil sebzeler bitkiler ve meyveler çok yakışır. Bir ekmek dilimini kızartıp peynir ve yağ sürüp tüm bunları eklerseniz harika bir tostunuz olur.

Kereviz ve limon suyu dondurulmuş çilek kırmızı pancar suyu ile renklendirilmiş ve tatlandırılmış içeceğinize avokado ve buz katın alın size mis gibi bir bardak frozen.

Dondurulmuş muz mango yağsız yoğurt Hindistan cevizi suyu avokado ve bal karışımı da harika bir yaz içeceğidir.
Kaynak.haber7

Kaza Sonrası Beyin Travması Ve Alzheimer

Penn State Üniversitesi'ndeki araştırmacılar beyin hasarı sonrası fonksiyonel nöronların yenilenmesine ve değişimine bakarak bir araştırma yapmıştır.

Alzheimer hastalığını inceleyen modeller kullanılmıştır. Bilim adamlarıbeynin sinyalleri iletmek için kritik olan , sağlıklı , fonksiyonel nöronları yeniden oluşturan merkezi sinir sistemi ve destekleyici hücreleri incelemiştir. Travmatik beyin kazası, yaralanma ve hasarı sonucu yeniden tamir edilmenin bir yolu incelenmiştir. Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı , ve diğer nörolojik bozukluklar için yeni bir terapötik tedavi olarak geliştirilmiş yöntemler analiz edilmiştir.

Töropatik tedavi beyin sinirlerini hedef alan bir tür sinir tedavisidir. Zarar gören beyin zarında bakteri enfeksiyon toksin gibi zararlılar yerleşerek travmadan yararlanacak ve Alzheimer başta olmak üzere çeşitli zihinsel gerilemelere neden olacak. Reaktif glial hücrelerle yapılan destekte bu nöronların büyümesi önlenerek beyinde rahatsızlık gelişimi önlenmeye çalışılıyor. Bu teknik NeuroD1 proteini olarak ifade eden yeni nöronlar oluşturmak için yardımcı olabilir.Kaynak.7gunsaglik

Migreni Önlemenin Yolları Nelerdir?

Birçok kişi migrenden muzdarip. Migrene yakalanmadan önce önleyici tedbirler alabilir ve migreni durdurabilir miyiz?

Mide bulantısı, baş dönmesi, kusma, baş ağrısı, ışığa ve sese duyarlılık gibi belirtilerle gelir. Tetikleyicileri bilir ve bunlardan kaçınırsak migreni önleyebiliriz. Yüksek ses, gürültü ve parlak ışıklardan kaçınalım. Yanıp sönen renkli ve baskın ışıklar, lazer ve far lambaları, sinema, kulüp kalabalık mekan ses ve ışıkları ve gürültüler migreni azdırır.

Gıda seçimlerinize dikkat edin. Çikolata, kırmızı şarap, alkol, işlenmiş et, tatlandırıcılar ve peynir migren yapabilir. Kafein de bazen buna sebeptir. Kadınlarda hormonal değişim dönemleri migren sebebidir. Adet, diyet değişimleri, menopoz, doğum gibi. Hava raporunu takip etmelisiniz. Hava değişimleri migreni tetikler.

Birden yağmurun başlaması ya da o günün nemli ve sıcak geçmesi migreni azdırabilir. Bu günlerde dışarıda fazla durmayın. Uyku ve düzenli beslenmenin önemi büyüktür. Öğün atlamamak, sağlıklı beslenmek ve yeterince uyumak gerekir.

En az 8 saat gece uykunuzu alın ve gün içinde bol su tüketin. Stresten kaçınmaya çalışın. Migren stresli olayların bir sonucudur. Meditasyon ve yoga yapılabilir. Gevşeme ve nefes egzersizleri hafif müzik ve mum ışıkları eşliğinde yapılabilir. Düzenli egzersiz yapmak da yine migreni azaltan ve başlamadan önleyen etkenlerdendir.Kaynak.7gunsaglik

Pasif İçiciler Nelere Maruz Kalıyor?

Kalp damar hastalıklarının yanısıra bunama riskini de artırıyor. Sigara içilen ortamda bile bulunsanız pasif içicisiniz ve bu risklere sahipsiniz.

Araştırma sonuçlarına göre pasif içicilik, kalp-damar, solunum yolları hastalıklarının yanı sıra bunama riskini de artırıyor.

Pasif sigara içiciliğinin bunama riskini artırabileceği belirlendi. Çinli bilim adamlarının İngiliz ve Amerikalı meslektaşlarıyla Çin’in 5 bölgesinde yaptığı, 60 yaşın üzerindeki yaklaşık 6 bin kişinin katıldığı araştırma, sigara dumanına maruz kalan kişilerde bunama riskinin arttığını gösterdi. Araştırmacılar, pasif içicilerde ciddi bunama belirtileri gördü. Belirtilerin dumana maruz kalma oranı ve süresine göre değiştiği belirtildi.

Araştırmacılar, pasif içiciliğin bunama konusunda ciddi risk etkeni olarak görülmesi gerektiğini ve dumana maruz kalmaktan kaçınmanın riski azaltabileceğini vurguladı. Araştırma, ”Occupational and Environmental Medicine” dergisinde yayımlandı. Pasif içiciliğin kalp-damar, solunum yolları hastalıkları ile akciğer kanseri riskini artırdığı biliniyordu. Ancak bunama riskini artırdığı ilk kez bilimsel olarak ortaya konuldu.Kaynak.7gunsaglik

Beyin Tümörünün Sebebi Olabilir mi?

Türkiye’de çok yaygın bir şekilde baz istasyonları kuruluyor ve var. Peki beyin tümörünün sebebi baz istasyonları olabilir mi?

Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özkan Ateş, Dünya Sağlık Örgütü’nün elde kanıt düzeyi yüksek çalışmalar olmamasına rağmen, gerek cep telefonlarını gerekse baz istasyonlarını beyin tümörleri için risk faktörü kabul ederek listesine eklediğini söyledi.

Ateş, yaptığı açıklamada, beyin tümörü hastalığına yakalanan kişi sayısında son yıllarda önemli oranda artış yaşandığını belirterek, Dünya Sağlık Örgütü’nün baz istasyonları ve cep telefonlarını risk faktörü kabul ettiğini bildirdi.”Dünya Sağlık Örgütü, elde kanıt düzeyi çok yüksek çalışmalar olmamasına rağmen, gerek cep telefonlarını gerekse baz istasyonlarını beyin tümörleri için risk faktörü kabul ederek listesine ekledi” diyen Ateş, ”Dünya Sağlık Örgütü’nün özellikle gelişmekte olan beynin cep telefonlarından ve wifi bağlantılarından uzak tutulması yönünde tavsiyeleri var. Özellikle baz istasyonlarından uzak tutulması yönünde mutlak olmayan ancak tavsiye niteliğinde bilgilendirmeleri mevcut” diye konuştu.

”BEYİN TÜMÖRLERİNİN SAYISINDA ARTIŞ VAR"
Türkiye’de baz istasyonlarının mümkün olduğunca yerleşim birimlerinin dışına alınması gerektiğini, çocukları baz istasyonları ve cep telefonlarından uzak tutarak olumsuzlukların önüne geçilebileceğini anlatan Ateş, beyin tümörlerinde ve kanserlerdeki artışa paralel, tümörlerin beyne yayılma oranlarında da artış olduğuna dikkati çekti.

İki faktörün tümörlerin görülme sıklığını artırdığını vurgulayan Ateş, ”Mümkün olduğunca kablosuz internet kullanımlarının gereksiz yere açık bırakılmaması, cep telefonlarının da kafatasına direk yaklaştırılmadan kulaklıkla kullanımı belki beyin tümörlerinin oluşumunu veya cep telefonlarının olumsuz etkisini engelleyebilecektir’ diye düşünüyoruz. Bu araçların kullanımında toplum sağlığı açısından daha dikkatli olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

”BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİNDE YAPILAMAYACAK TEDAVİ YOK"
Tekirdağ’da beyin ve sinir cerrahisi ile ilgili hastalıklarda yapılamayacak tedavi kalmadığını ifade eden Doç. Dr. Özkan Ateş, çok yeni bir üniversite olmalarına rağmen bu konuda ciddi mesafe katettiklerini dile getirdi.

Beyin cerrahisi ünitesinin iki yıldır faaliyette olduğuna işaret eden Ateş, şöyle devam etti:

”Bu işin bir ekip işi olarak görülmesi, tek başına bu işin kavranamayacak olmasının bilinmesi gerek. Devlet hastaneleri ile kısmen de özel hastanelerle yakın ilişkiler kurarak, yaptığımız ameliyatlarla artık Tekirdağ’da beyin ve sinir cerrahisi ile ilgili hastalıklarda yapılamayacak tedavi kalmadı. Fiziki şartlarımızın çok yeterli olmamasına rağmen, teknik kapasitemizi zorlayarak beyin ve sinir cerrahisi merkezi konumunda olduğumuzu söyleyebiliriz.”Ateş, dünyada son teknolojiyi uyguladıklarını, özellikle omurga cerrahisi konusunda iddialı olduklarını belirterek, hastanenin fiziki şartları iyileştirildiğinde Trakya’ya, hatta İstanbul’a hizmet verir hale geleceklerini sözlerine ekledi.
Kaynak.7gunsaglik

Yaşlılarda Egzersiz Beyni Destekliyor ve Geliştiriyor

Birçok araştırma egzersizin beyin için faydalı olduğunu doğruluyor.

Son çalışma Kanada Montreal Üniversitesi’nde yapılmış ve yaşlılarda egzersizin beyne olumlu etkileri kanıtlanmıştır. Birçok fiziksel aktivite egzersiz ve sporun yerine geçebilir ve aynı şekilde beyin için yararlıdır. Planlama, organize olma, dikkatini verme, hatırlama ve yönetme gibi beynin çeşitli bölümleri olumlu anlamda etkilenir ve gelişim gösterir.

İleri yaşlarda hafıza bilişsel beyinsel tüm sorunları erken yaşlarda spor yaparak önleyebilirsiniz. Ancak yaşlıların da kendine uygun fiziksel aktivitelerde bulunması yine beyne ve hafızaya iyi geliyor.

Kardiyo temelli aerobik egzersizleri, kan basıncını yükselten sporlar, koşma, yürüyüş, yüzme, bisiklet ve benzeri aktiviteler çok faydalıdır. Yaşla birlikte azalan beyin motor becerileri bu şekilde güçlendirilir. Birkaç haftalık egzersiz deneyleri sonucunda yaşlı bireylerdeki gelişim gözlenmiştir. Egzersiz için spor salonuna gerek yok sevdiğiniz bir fiziksel aktiviteye yönelebilirsiniz.
Kaynak.7gunsaglik

Kronik Yorgunluk Beyindeki Anormalliklerin Belirtisi mi?

Kronik yorgunluk çeken bireyler belirtilerini normal bir bitkinlik hali olarak yaşar.

Son birkaç aydır çok az uyuyan uyku sorunları çeken kişilerde stresle beraber yoğun yaşanır. Teşhisi için birtakım testler yapılır. Tanı ve tedavide bunun kaynağının beyindeki anormallikler olabileceği görülmüştür.

California üniversitesi tıp fakültesi doktorlarından Dr. Zeineh’in çalışmasına göre kronik yorgunluk sendromunu ABD’de 1 milyon civarından insan yaşıyor ve bu hastalık yayılmaya başladı. Bitkinlik sadece fiziksel olarak etkilemiyor aynı zamanda ruhsal sorunlara yol açarak düşünme işlevini dahi bozuyor. Odaklanma ve hafıza sorunları, ruh hali sorunları, uykusuzluk görülebiliyor.

Nedenleri arasında kötü beslenme yetersiz beslenme enfeksiyon, bağışıklık açığı, stres, yüksek tansiyon ve beynin bazı bölgelerindeki bölgesel bozukluklardır. Maalesef bu hastalar bilinçli olmadığından teşhis ve muayenede artı tedavide geç kalabiliyor hatta %20 oranında doktora gidiliyor.
Kaynak.7gunsaglik

Az Karbonhidrat, Çok Yağ Epilepsi Riskini Azaltır

Araştırmacılar yetişkinlerde epilepsi direncini incelemiş ilaca direnciyle beraber beslenme etkileşimleri gözlenmiştir.

Buna göre az karbonhidrat yüksek oranda yağ tüketimi epilepsi direncini artırarak riski azaltıyor. Bu diyete Atkins diyeti deniyor. Meyve, sebze, fındık, avokado, peynir, balık, pastırma, yumurta, mayonez, tereyağı, hamburger, krema gibi bahsedilen besin değerlerindeki besinler tüketilmeli.

Bu diyet kısıtlayıcı olmamakla birlikte yürütmesi zordur. Ketojenik epilepsi diyetinde 3:1 veya 4:1 oranda yağ tüketilmeli. Karbonhidrat proteini az miktarda olmalı. Aldığınız kalorinin o öğün ve o gün için belli bir kısmı yağdan az bir kısmı karbonhidrat ve proteinden oluşmalı. Vitamin mineral ve besin değerleri yüksek olmalı.

Sağlıklı ve bu tarzda beslendiğiniz takdirde epilepsi riskiniz azalır. Epilepsi ciddi bir beyin hastalığıdır diğer adı saradır. Bu beslenme düzeniyle epilepsi vakalarında %50 azalma görülmüştür. Tedavi kesilince kilo kaybı görülür ciddi bir yan etki görülmemiştir.
Kaynak.7gunsaglik

Migren, Çocukların Okul Başarısını Engelleyebilir

Migren baş ağrısı çocukların okuldaki başarısını gölgeleyebilir, diğer çocukların gerisinde kalmasını sağlayabilir.

Epizodik migren türü ayın en az 14 günü görülen migren türüdür. Normalde 1.5 kat daha yoğun migren ağrısı çekilir. Kronik migren çeken çocuklar diğer arkadaşlarına ve öğrencilere göre ortalamanın altında kalıyor. Çocuklar ve aileleri üzerinde kronik migrenin etkileri oldukça kötüdür. Ohio Nationwide Çocuk Hastanesi'nden nörolog Dr. Lenora Lehwald migrenin çocuklarda mutlaka acilen tedavi edilmesi gerektiğini bildirmiştir. Gelişim çağında akıl ve zihin sağlığı, anlama, ifade etme kabiliyeti ve derslerdeki başarısı açısından da bu konu oldukça önemli.

5-12 yaş arasındaki çocukları yüksek derecede etkiliyor. %23 oranında ortalamanın altında başarı sergileyebilen bu çocuklar %33 oranında epizodik migrenden etkileniyor. Okula gitmekten uzak duruyorlar çoğu zaman gitmek istemiyorlar içine kapanık oluyorlar. Fiziksel ağrılarını hafifletici tedaviler uzman doktor tarafından uygulanmalı. Ruh hali ve benlik saygısını kötü etkilemeden sosyal başarılarını düşürmeden önce migren tedavi edilmelidir. Veliler ise bu konuda duyarlı olmalı çocuklarındaki değişim ve belirtileri iyi izlemelidir. Migren kaynaklarını mümkünse ortadan kaldırmalıdırlar.Kaynak.7gunsaglik

Epilepsi Hastası Bir Anne Emzirebilir mi?

Epilepsi ya da halk arasında bilinen ismiyle sara hastası olan kadınlar anne olabilir fakat emzirebilir mi?

Her ne olursa olsun anne sütünün faydaları saymakla bitmediğinden bebeğin mutlaka anne sütüyle beslenmesi gerekir. Yani epilepsi hastaları da bebeklerini emzirebilir. Ancak gebelikte sara ilacının kullanılması bebekte gelişim bozukluklarına yol açabilir. Hamilelikten önce mutlaka bir uzmanla konuşulmalıdır. Gebelikte sara ilaçları bırakılmaz.

Evet ilaçlar riskli dedik fakat ilaçların kesilmesi demek nöbetlerin sürmesi demek bu da bebek sağlığını tehdit eder. Fakat gebeliğin olumsuz bitmesi de olası. Bu hastalarda erken doğum, düşük ve ölüm riski var maalesef. Hekim tarafından bu hastalar doğum sonrasında izlenmelidir. Çünkü anne sütüne karışabilen sara ilaçlarındaki maddeler bebeğe de geçebilir.

Fakat doktor kontrolünde bebeğin emzirilmesi de önerilir. Yanlış beslenme ve sigara kullanma gibi çevresel etkenlerle kişiler epilepsi hastası olabiliyor. Yani genetik olma ihtimali çok az. Yani anne karnındaki bebeğin de sara hastası olma ihtimali çok düşük. Epilepsi nöbetleri gebelikte olabilir bu da bebeği çok fazla etkilemez, yalnızca ilaçlar etkileyebilir ve düşük riski vardır.Kaynak.7gunsaglik

Baş Ağrılarının Altı Şaşırtıcı Nedeni

Sık sık baş ağrılarından muzdarip misiniz? Gün içinde dayanılmaz bu ağrılar ile planlarınız berbat olur.

Hayatımız kötü alışkanlıklar ve objelerle dolu olduğundan baş ağrısına yol açan şeyleri fark bile etmeyiz. Gizli baş ağrısı tetikleyicilerini öğrenmeye ne dersiniz? Onlarda kurtulmak ve doğrusunu yapmak hem de baş ağrısını önlemek için 6 şaşırtan sebebi öğrenelim.

1.       Telefonunuz. Kulakla omuz arasında tutulan kimi zaman sıkıştırılan cep telefonları, boynu zorlar gerilim çekme ve zorlanma ile ağrıya neden olur. Hoparlör veya kulaklıkla konuşun.

2.       Sandalyeniz. Sandalyenizi masaya göre ayarlayın. Çok zor eğilip kalkmalı pozisyonda bir oturak seçmeyin.

3.       Kahveniz. Günde 2 fincandan fazlası baş ağrısı yapıyor. Sabah ayıltır gece içilmemelidir uyku açar. Fazlası kafein yüklemesiyle dokunur.

4.       Bilgisayarınız. Ekran bozukluğu, göz sorunları yorgunluk ile birlikte baş ağrısı nedenidir. Arada mola verin gözlerinizi kapatıp uzanın ve uzak yerlere bakın.

5.       Tembel Pazarınız. Haftasonu çok fazla uyumak da başı ağrıtır. Beyin kimyasallarını etkiler.

6.       Çantanız. Yine ağır bir çanta sırt ile boynu gererek başa dokunabilir.Kaynak.7gunsaglik

Beynin Derinlerindeki Korkuya Yeni Bir Geçit Bulundu

Korkular ilkeldir. Beynimizin en derinlerinde bir yerde korku kavramı keşfedilmeyi bekler.

Yeni bir araştırmada bu bölgeye bir geçit araştırılmıştır. Koruyucu mekanizma olarak korkularımız kılavuzluk eder. Normal miktarı bizi güvende tutar. Aşırısı ise travmatik stres bozukluğu sorununa delalettir. Sağlıklı ve üretken insanların hayatını olumsuz etkiler. Beynin aktif korkma eylemini ve harekete geçiş sürecini incelemişlerdir. Doğrudan davranışları denetleyen beyin sapı korkuları bellekte barındıran bir sinir kanalıyla ayrı bir alana sahiptir.

Bu alan yani geçit yolu yeni keşfedilmiştir. Korkular da bilgiler gibi beyin tarafından öğrenilir ve hapsedilir. Beynin derininde korkuyu depolayan hafıza birimi denilebilen bir geçit yolu sinir aktarım alanı mevcuttur. Herhangi rahatsız edici bir durumda nöronları yani aktarım sinir sinyallerini harekete geçirir. Korku hafızası beyin kontrol merkezidir bu geçit. Korku anıları deposu ve iletişim şekli incelenmektedir. Böylece korkularımızın yer aldığı beyindeki bu alan bir şekilde pasifleştirilmek istenmektedir. Ters etki, şok, ses iletişimi gibi teknikler hayvanlar üzerinde denenmektedir.Kaynak.7gunsaglik

Hafıza Hataları Öğrenme Hızını Artırır

Beyinde kapı açılıp kapanmasına benzer hareketler bütünü işler. Bir görevi unutmak unutkanlık hafıza hataları bir bakıma öğrenme hızımızı da artırıyor.

Bir hatada bir sonraki görevi gerçekleştirme bakımından beyin daha verimli oluyor. Bilimsel adı öngörü hataları olan bu hafıza hataları tahmin hataları gibi büyük ölçüde bilinçsizce yapılır. Hızlı ve doğru yanıt verebilme tekniği ile ekranda gösterilen kırmızı ve mavi noktaları takip etme ve izleme deneyleri yapılmıştır.

Beyindeki hatalar bir türlü deneyim kazanarak yoluna devam ediyor. Yani yanlışlardan deneyim elde ediyor bir sonraki deneyiminde yanlışını tekrarlamıyor. Beyin motorları öğrenme hızını artırmış oluyor. Bu iki süreç aynı anda gelişiyor. Nöroloji bölüm başkanları çalışmayı yürütmüştür. Nöromotor becerileri ve kişilerle deneyler sonucunda bu sonuçlar ortaya çıkmıştır.
Kaynak.7gunsaglik

Parkinson ile ALS Hastalığı Arasındaki Farklar

Amyotrofik lateral skleroz adıyla bilinen ALS hastalığı Parkinson ile yakından bağlantılı bir hastalık.

İleri nörodejeneratif olan bu iki hastalık tedavi bakımından elverişsizdir fakat aralarında büyük farklılıklar da vardır. Beyindeki dejenere hücreler motor sistemi hastalıklarını doğurur. Parkinsonlu hasta sayısı ALSli hasta sayısının 2 katı kadardır. ALS’de beyin motorlarındaki nöronlar ileri bozulmadan sonra ölür. Beyin üst kısmında ve korteksteki iki bölüm bundan etkilenir. Omurilik içindekiler etkilenir. Kas beslenmeden kesilir ve atrofi görülür.

İleri yaşlarda ve erkeklerde daha yaygındır. Tipiktir ve bir kısmı genetiktir. Bacaklarda kas güçsüzlüğü, konuşma yutma nefes almada zorluk yaşanır. Parkinson’da beynin alanlarındaki arızalanmalar sonucu nöron ölümü görülür. Hareket koordinasyon ve kontrol alanları bozulur. İleri yaşlarda risklidir. Uyku ve koku duyusundaki bozulmalar ilk belirtileridir. Kas sertliği, titreme, yavaşlama görülür. Her iki hastalıkta da ilaç tedavisi vardır. Parkinson’da cihazlar da devreye girebilir.
Kaynak.7gunsaglik

Çocuklarda Beyin Gücü Egzersizle Artırılabilir

Çocuklarda egzersiz beyin gücü üzerinde oldukça etkili. Zihni güçlendirme bakımından egzersiz küçük yaşlardan itibaren aşılanmalı ve yapılmalı.

Daha zeki olmak değil, zihni belleği beyni daha aktif kullanabilme durumu artar. Aerobik ve fiziksel aktivite çocuk gelişiminde beyinsel ruhsal ve fiziksel anlamda geliştirir. Yaşıtlarına göre düşünme becerilerini geliştirir daha üstün olmalarına yardım eder. Bilişsel beceriler gelişir. Okul ortamında ve aile ortamında evde dışarıda arkadaşlarıyla spora ve aktiviteye alışmak önemlidir. Bellek ve dikkat odaklanma gelişirken akademik başarıları da üstün olur.

Okul başarısı ve yüksek öğrenim başarıları artar. Dil becerileri gelişir, öğrenme kapasitesi gelişir matematik ve okuma seviyeleri artar. Uzun vadede sürekli yapılan spor beyin gücünü tümüyle artırır. Gelecekteki başarısı ve genel sağlığı için çocuklar spor yapmalıdır. Kendi sevdiği en uygun aktiviteyi bulun ve çocuğunuza destek olun. Basketbol, tenis, yüzme, bale gibi… Beyin alanlarının boyutu artacak beyaz ve gri bölgeler gelişecektir.
Kaynak.7gunsaglik

Pediatrik Migren Tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapinin Etkisi

Yetişkinlerde toplamda %2 oranında migren görülürken çocuklarda %1.75 oranında görülmektedir.

Pediatrik yani çocuk migreni tedavisinde bilişsel davranışçı terapinin de yer alması umut vaadediyor. Migrenin görülme durumu %69 kroniktir. Gençlerde ve çocuklarda görülen migreni tedavi etmek için var olan çeşitli klinik uygulamalar mevcuttur. 6 sene boyunca takip edilen binlerce çocuk ve genç hastadan alınan inceleme sonuçlarına göre bu tedavinin artıları yüksektir. Eşdeğer ve eşzamanlı müdahaleler migrenin etkisini azaltabiliyor. Çocukluk çağında tedavi edilen migrenden ileride daha kolay kurtulmak mümkün.

Migrenden çocuk da olsa yetişkin de olsa en çok kadınlar etkileniyor. Amipriptilin etken maddesi verilen migren hastalarının ilaçla iyileşme durumu gözlenirken bilişsel davranışçı terapi de ek olarak uygulanmaya başlanmıştır. Bu hastalarda birkaç ay gibi kısa bir sürede yüksek oranlarda migrende azalma gözlenmiştir. Rutin migren ilaçları ve bilişsel davranışçı terapi sayesinde %88e yakın iyileşmeler görülmüştür. Hastaların bu tedavilere erişilebilirliği her sağlık kuruluşu tarafından sağlanmalıdır.Kaynak.7gunsaglik

Çocuklarda Beyin Gücü Egzersizle Artırılabilir

Çocuklarda egzersiz beyin gücü üzerinde oldukça etkili. Zihni güçlendirme bakımından egzersiz küçük yaşlardan itibaren aşılanmalı ve yapılmalı.

Daha zeki olmak değil, zihni belleği beyni daha aktif kullanabilme durumu artar. Aerobik ve fiziksel aktivite çocuk gelişiminde beyinsel ruhsal ve fiziksel anlamda geliştirir. Yaşıtlarına göre düşünme becerilerini geliştirir daha üstün olmalarına yardım eder. Bilişsel beceriler gelişir. Okul ortamında ve aile ortamında evde dışarıda arkadaşlarıyla spora ve aktiviteye alışmak önemlidir. Bellek ve dikkat odaklanma gelişirken akademik başarıları da üstün olur.

Okul başarısı ve yüksek öğrenim başarıları artar. Dil becerileri gelişir, öğrenme kapasitesi gelişir matematik ve okuma seviyeleri artar. Uzun vadede sürekli yapılan spor beyin gücünü tümüyle artırır. Gelecekteki başarısı ve genel sağlığı için çocuklar spor yapmalıdır. Kendi sevdiği en uygun aktiviteyi bulun ve çocuğunuza destek olun. Basketbol, tenis, yüzme, bale gibi… Beyin alanlarının boyutu artacak beyaz ve gri bölgeler gelişecektir.

Kaynak.7gunsaglik

Felçli İnsanlar İçin İlaç Geliştirildi

ABD’de LM11A-31 adlı deneyde felçli insanlar için ilaç geliştirildi ve fareler üzerinde denendi. İlacın herhangi bir yan etkisi görülmedi.

ABD’nin California Eyaleti’ndeki Stanford Üniversitesi’nden Prof. Frank Longo’nun geliştirdiği bir ilaç felçli farelerlin kaslarını hareket ettirmeyi başardı.

"LM11A-31" adlı deney aşamasındaki ilacın felçli insanlar için ilaç geliştirilmesinin önünü açtığı vurgulandı.

İlacı 42 gün süreyle günde iki kez alan farelerin düzgün adımlar attığı gözlenirken, herhangi bir yan etki görülmedi. Omurilikteki bir zedelenmenin beynin vücudu kontrol etmesini engellediğini anımsatan uzmanlar, "İlk defa ağızdan alınan tek bir ilaçla etkili tedaviye tanık oluyoruz. Şimdiye kadar birden fazla yöntemle felçli hastalar tedavi ediliyordu. Bu çok heyecan verici" dedi.
Kaynak.7gunsaglik

Konsantrasyonu Artıran Beyni Besleyen Yiyecekler

Ginseng, balık, çilek ya da kafein. Beynimizin ihtiyacı olan, odaklanmayı ve konsantrasyonu artıran besinler hangileri?

Beyin fonksiyonlarını keskinleştiren, dikkati toparlayan, yaşlanmaya karşı etkili ve hafıza sorunlarından kurtaran harika besinler var.

Kafein bunlardan biri. Zeka seviyesini artırır, enerji verir, konsantrasyonu artırır. Etkileri kısa vadeli de olsa uyanık tutan kafein için kahve ve çikolata iyi bir seçimdir.

Glikoz yani doğal gıdalarda bulunan şeker de beyni besleyen besinlerdendir. Beynin tercih ettiği yakıtlardan biridir. Hafıza, düşünme ve zihinsel yeteneği besler.

Balık gerçek bir beyin dostudur. Omega 3 yağ asitleri bakımından zengin balık beyni besler. Protein kaynağıdır. Yaşlandıkça azalan hafıza ve beyin fonksiyonlarına karşı koruyucudur. Bunama ve felç riskini azaltır. İnanılmaz etkileri olan balığı geç kalmadan düzenli tüketmeye başlayın.

Kuruyemiş ve çikolata. Bitter çikolatanın da etkileri inanılmaz.

Özellikle bir avuş badem, fındık ya da ceviz ile tüketildiğinde. Bilişsel gerilemeyi durdurur ve erteler. Yaşlanma sorunlarını yavaşlatır. E vitamini ve güçlü antioksidanlar içerirler. Kafein de içeren çikolata doğal bir uyarıcı ve uyandırıcıdır da.

Sağlıklı beslenmenin faydaları saymakla bitmez.

Temel besin kaynaklarını mutlaka tüketelim. Çok fazla ya da çok az yemek odaklanmayı, hafızayı ve beyin işlevlerini yavaşlatıp engeller. Vitamin, mineral ve takviyelere de yer verelim. B, C, E vitamini, beta karoten, magnezyum, ginseng, ginkgo tüketilmelidir. Doktorunuza danışıp en uygun beslenme planına geçin.Kaynak.7gunsaglik